Yıllarca insanlar bana sadece “kilo almışsın” dedi.
Ben de öyle sandım…
Ne kadar diyet yaptıysam, ne kadar spor yaptıysam bacaklarım asla incelmedi.
Üst bedenim eridi, yüzüm zayıfladı ama bacaklarım hep aynı kaldı.
Hatta bazı dönemler daha da ağrılı, daha da şiş hissettirdi.
İçimde hep bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordum ama
ne olduğunu bir türlü bulamıyordum.
“Herhalde yapısal,” dediler…
“O bölgen çok yağlanıyor,” dediler…
Ama hiçbir açıklama benim hissettiğim ağrıyı ve hassasiyeti açıklamıyordu.
Ta ki bir gün bir fizyoterapist bana şunu söyleyene kadar:
“Bu kilo değil, lipödem.”
O an bütün puzzle tamamlandı.
Kolay morarmam, dokununca acıyan bacaklarım, diz çevresindeki garip kalınlık…
Hepsi lipödemin klasik belirtileriydi.
Ve ben yıllarca bunun için kendimi suçlamıştım.
Meğer sorun irade eksikliği değil,
lenf ve yağ dokusundaki kronik bir bozuklukmuş.
Doğru yöntemlerle (dolaşımı artırmak, anti-inflamatuar beslenme, kompresyon kullanmak)
ilk kez bacaklarımın hafiflediğini, ağrının azaldığını ve şişliğin çözüldüğünü hissettim.
Lipödemle yaşamak zor ama yönetilebilir.
Ve en önemlisi:
Bu senin suçun değil.